Saroo Brierley’in kendi hayat hikayesini yazdığı “A Long Way Home” isimli kitabından uyarlanan filmde, 5 yaşında Hintli bir çocuk olan Saroo ağabeyinin geri dönmesini beklerken bir tren vagonunda uyuyakalır. O uyurken trenin yola çıkması sonucu küçük Saroo uyandığında kendini evinden kilometrelerce uzakta bulur. Artık kayıptır ve eve nasıl döneceğine dair bir fikri yoktur. Kendini Calcutta’da bulan Saroo büyük mücadelelerden sonra Avustralyalı bir çift tarafından evlat edinilir ve sevgiyle büyür. Ancak ailesini bulma isteği giderek bir saplantıya dönüşür. Elinde hiçbir şey olmadan ilerlemeye çalışan genç adamın içindeki çaresizlik zamanla hayatını da etkilemeye başlar.
İzleyiciyi duygudan duyguya sürükleyen, korkunç fakir durumdaki hint toplumunun yaşamlarını ve kayıp çocuk dramını konu alan bir film. Hindistan’da her yıl binlerce çocuk organ mafyası ve fuhuş çetelerinin eline düşmekte. Kahramanımız çok şanslı diyebileceğimiz bir macera yaşayarak evlat edinilmektedir. Kimi zaman durağanlığıyla merak uyandıran film, duygusal yapısıyla izlemeye değer bir yapım.